9 Ağustos 2013 Cuma

SAKATLANMIŞ BİR MÜLTECİ

2009 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Herta Müller, sınırlı bir çevre tarafından tanınsa da yapıtlarına taşınan kimi meseleler yüzünden aslında daha ilk yıllarından beri dikkatleri üzerine çeken bir yazar olarak öne çıktı. Ancak, yazarlıktan öte biyografisine taşınan kimi bilgiler de dikkate değerdi. Almandı. Romanya’da yaşıyordu. Rejimle arası iyi değildi. Gizli servise çalışmadığı için türlü zorluklar yaşadı. Yapıtları durmadan sansürlendi. Yazarın biyografisine bakınca, ister istemez Nobel ödülünün yine zorba bir rejimle mücadele etmek zorunda kalmış bir yazara verildiği yanılgısına düşmemek elde değildi. Ancak, bu ödülün sadece ilginç bir hayat hikayesine verilmediği de aşikar. Müller’in Tek Bacaklı Yolcu adlı romanı bunun en çarpıcı örneği belki de.
Herta Müller’in baskıcı Romanya rejiminden kaçıp Berlin’e yerleşmesinden sonra yazdığı bu ilk roman, bir yanıyla biyografik bir yan taşıyor. Roman kahramanı İrene, otuzlu yaşlarının ortasında bir kadındır. Almanya’dan gelen bir gençle tanışır ve ülkesini terk edip atalarının yaşadığı Almanya’ya doğru yol alır. Aşık olduğu genç adam onu Almanya’da bekleyecektir. İlk sayfalarda bu yolculuğun bir aşk için yapıldığını düşünüyorsunuz. Ancak sayfalar ilerleyip roman kahramanının dünyasına daha yakından bakınca, bunun böyle olmadığı belirginleşiyor. Bu yolculuk büyülü değildir. Hatta, roman boyunca yaptığı gibi bütün bu olup bitenleri “hissiz” bir şekilde anlatmaya çalışır anlatıcı. Sadece can sıkan, engeller çıkaran kimi unsurlara rastlarız kitapta. Genç kadın, geride bir hayat bırakıp başka bir ülkeye geçerken, sadece görüntüler ve küçük anılarla baş başa bırakır bizi. Pekala, trajik öğelerle desteklenebilecek bu yolculuk, geçmişi arkada bırakıp yeni bir ülkeye, üstelik atalarının topraklarına yerleşme eylemi o denli kayıtsız bir şekilde anlatılır ki romanda, okur İrene’nin iç dünyasına geçmekte zorlanır zaman zaman.
Bir yanda geride kalmış ülke, öte yanda onu bir türlü içine almayan, kabullenmeyen, zorluklar çıkaran yeni ülke. Bir yanda doğduğu ama onu dışlayan bir ülke, diğer yanda onunla aynı dili konuşan ama buna rağmen yine de onu dışarıda tutan, bir türlü kabullenmeyen bir ülke. Böylece, roman kahramanını çok iyi bildiği bir dünyanın, mülteci olmanın o garip ve katlanılması zor eşiğine getiriyor Müller. Oturma izni almak için boğuştuğu Alman bürokrasisi, kendisi gibi bir yerleri hep eksik olan mülteciler ve İrene’nin bölündüğü üç ayrı aşk. Almanya’ya adım attığı anda sevdiği adam değil, başka biri karşılar İrene’yi. Daha sonra bir başkası. Kendisini hiçbir yere ait hissetmeyen İrene’nin, bunu ne kadar istese de aynı zamanda kendisini birine ait hissedemediğini de görürüz roman boyunca.  
Şüphesiz, bu duygu sadece İrene’ye ait değildir. Nitekim, Edward Said, “Kış Ruhu” adlı ünlü denemesinde şunları söyler: “Sürgün, bir insan ile doğup büyüdüğü yer arasında, benlik ile benliğin gerçek yuvası arasında zorla açılmış olan onulmaz gediktir. Özündeki kederin üstesinden gelmek de mümkün değildir.” İrene’nin ruh dünyası tam da Said’in çerçevesini çizdiği bu duyguya denk düşer. Herta Müller, “bu onulmaz gediğin” içinden geçirir roman kahramanını. Her zaman kederli, her zaman benlik ile benliğin gerçek yuvası arasındaki yarıkta tutar İrene’yi. Karşılaştığı yeni dünya kadar geride bıraktığı eski vatanı, kabuslar yardımıyla hayatından çıkmaz hiç.  

Tek Bacaklı Yolcu, mülteci olmayı, hiçbir zaman bir yere ait olmamayı odağına alsa da, bütün bu unsurlara bütün bütüne bel bağlamıyor. Bu romanı esas önemli kılan durum, gerçekten mülteci, gerçekten “sakatlanmış”, gerçekten yara almış bir mültecinin zihnine girip, onun iç dünyasını benzersiz bir dille anlatmasında yatıyor kanımca. Romanda ne fazlasıyla etkileyici bir olay var, ne de çarpıcı bir hikâye. Yazar, roman kahramanın iki ülke, üç erkek ve yeni bir dünya içindeki şaşkınlığını çoğu kez hayranlık uyandırıcı bir dille anlatıyor. Üstelik, uzun olmayan, fazlasıyla kısa cümlelerle yapıyor bunu Müller. Hiç şüphesiz şiirsel bir dil bu. Örneğin, İrene’nin idareciyle konuştuğu sahnedeki bir yarıntı bile yazarın gücünü gözler önüne serer kanımca. İrene’nin idareci karşısındaki sıkıntısını tek bir cümleyle anlatıyor yazar. Roman kahramanına bir soru sormuştur idareci. Kadınsa, susmaktadır. Bu suskunluğu anlatıcının sesi bölüyor: “İrene, adamın ceketinde kendi bakışının tutunabileceği bir yer aradı.”  Bu ve benzeri sayısız cümleyle romanını kuruyor Herta Müller. Hepsi şiirsel, hepsi çok etkileyici. 

0 yorum:

Yorum Gönder

ETİKETLER

12 Eylül (3) 1938 (1) Abdulhamid (1) Acılar İcat Eden (1) Adalet Ağaoğlu (2) Adorno (1) Ahmet Erhan (3) Alacakaranlıktaki Ülke (1) Aliye Sema (1) Almanya (1) Altın Ayı (1) Amanda (1) Amerika'nın Yanık Çocukları (1) Anlambilim (1) Anne ben geldim (1) Arap (1) Arya (1) Aslan ve Ressam (1) At (1) Avustralyalı (1) Aydın Şimşek (1) Ayrılık Provaları (1) Babalar ve Oğullar (1) Bağçe (1) Bana İsmail Deyin (1) Bana Sen Söyle (1) Baykuş Virane Sever (1) Behçet Çelik (1) Ben Gaomi Kuzeydoğu Bucağı (1) Berlin Film Festivali (1) Bıçağa Adanan Çocuk (1) Bildiriler (2) Bin Hüzünlü Haz (1) Bir Delilik Yapan (1) Bir Dersim Hikayesi (1) Bir Gemide (1) Birgül Oğuz (1) Bügün de ölmedim anne (1) Büyük Ustayı Ziyaret (1) Calvino (1) Celal Sılay (1) Cemil Kavukçu (3) Cennetin Kayıp Toprakları (1) Cevval Dayı (1) Clement Freud (1) Çehov (1) Çığlık (1) Demir Özlü (2) Denemeler (10) Dersim (1) Doğan Güzel (1) Dur (1) Düğüne (1) Edebiyat Nedir (1) Edebiyat Olayı (1) Edip Cansever (1) Edward Said (1) Eli Horowitz (1) Elias Canetti (1) Erdem Kurtuldu (1) Ergani (1) Eriyen Gelin (1) Ermeni meselesi (1) Esmer Dergisi Yazıları (2) Faruk Duman (1) Fasulyenin Bildiği (1) Feridun Andaç (1) Ferit Edgü (2) Gabriel Garcia Marquez (1) Galiçya (1) Gece Kelebeği (1) Geş Bin Ergani! (1) Giuseppe Tornatore (1) Hah (1) Hakan Günday (1) Hakkâri’de Bir Mevsim/O (1) Halide Edip Adıvar (1) Halil İncesu (1) Har (2) Hasan Ali Toptaş (2) Haydar Ergülen (1) Haydar Karataş (1) Heba (1) Herta Müller (1) Hesenê Metê (1) Hokusai (1) Ian McEwan (1) Irmak Zileli (1) İhsan Oktay Anar (1) İhsan Sait (1) İnci (1) İrene (1) İtalo Calvino (1) Jale Parla (1) Jennifer (1) Johan Baez (1) Johan Strauss (1) John Berger (1) Jon Scieszka (1) Jonathan Safran Foer (1) Jorge Franco (1) Joseph Roth (1) Joseph Trotta (1) Kasırganın Gözü (1) Keko (1) Kemal Tahir (1) Kenan (1) Kışi Ruhu (1) Kızıl Darı Tarlaları (1) Kindar Sabahı (1) Kitap Tanıtım Yazıları (15) Kitap Zamanı (1) Köy Enstitüleri (1) Küfran (1) Kürt sorunu (1) Kürtçe (1) Latin Amerika (1) Leonard Cohen (1) Leticia (1) Leyla Erbil (1) Mahir Günşiray (1) Mahmut Makal (1) Malcolm Brandbury (1) Mareşal Joseph Radetzky von Radetz (1) Marksiszm (1) Mavi Randevu (1) McEwan (1) Mehmet Atlı (1) Milliyet Sanat Yazıları (4) Mirza (1) Mo Yan (1) Murat Belge (1) Murat Gülsoy (1) Murat Uyurkulak (2) Murathan Mungan (1) Nancy (1) Necati Tosuner (1) Necatigil Şiir Ödülü (1) Neil Gaiman (1) Netamiye (1) Nick Hornby (1) Nilüfer Kuyaş (1) Nobel (2) Nurdan Gürbilek (2) Nuri Bilge Ceylan (1) O Muhteşem Hayatınız (1) Oğuz Atay (3) On İki Dağın Sırrı (1) Orhan Kahyaoğlu (1) Orhan Koçak (1) Orhan Pamuk (1) Osman Konuk (1) Oya Baydar (1) Ömer Madra (1) Ömer Türkeş (1) Özgür Gündem (1) Pîne (1) Post-yapısalcılık (1) Psikanaliz (1) Puslu Kıtalar Atlası (1) Qırıx (1) Radetzky Marşı (1) Reşat Nuri Güntekin (1) Romanya (1) Sahaf (1) Sahibinden Satılık (1) Sancı (1) Sartre (1) Semih Gümüş (2) Sencer ile Yusufçuk (1) Seray Şahiner (1) Sezin Öney (1) Silvan (1) Siyasi Abê (1) Solferino Kahramanı (1) Söyleşiler (1) Suskunlar (1) Susmak Nasıl da Yoruyor İnsanı (1) Suzan Sontag (1) Suzanne (1) Sylvia Platht (1) Şamatacı Suçlular ve Daha Fazlası (1) Şehirde Bir Yılkı Atı (1) Şerif Mardin (1) Şükrü Erbaş (1) Taşra Sıkıntısı (1) Tefail (1) Tek Bacaklı Yolcu (1) Telefon Bekleyen (1) Tene Yazılan Ayetler (1) Terry Eagleton (1) Tevrat (1) Tewlo (1) Tezer Özlü (1) Thomas Pynchon (1) Tol (1) Tom Thompson (1) Toni Morrison (1) Tori Amos (1) Tunceli (1) türk Öykücülüğü (1) Türkiye Ayağa Kalk (1) Umberto Eco (1) Uykuların Doğusu (1) Uzun İhsan Efendi (1) Üç Düş/Üş (1) Üç Kız Kardeş (1) Vahşetin Çağrısı (1) Vedat Nedim Tör (1) Virgül (1) Viyana (1) Wittgenstein (1) Yabu (1) Yalnızlıktan Devren Kiralık (1) Yara İzleri (1) Yaratıcı Yazarlık (1) Yavuz Ekinci (1) Yazıköy (1) Yedinci Gün (1) Yimou Zhang (1) Yoklar Fısıltısı (1) Yunus Emre (1) Yusuf Atılgan (1) Zazaca (1) Ziya (1) Ziyan Murat Uyurkulak (1) Zülkarneyn (1) Zweig (1)